Her şeyin bir usulü vardır. Öğrenmenin de…
Verimli ders çalışmak için de bazı şeyleri bilmeli ve ona göre bıkmadan, usanmadan, inanarak çalışmalıyız.
Öğretmen dersi sunar; buna öğretme deriz. Öğrenme öğrencinin kafasının içinde yaptığı bir zihinsel faaliyettir, buna da öğrenme deriz. Kimse yeteneğini değiştiremez ama başarıya giden yolda öğrenme teknikleri başarıyı doğrudan etkiler. Yani şartları iyi hazırlamak ve çok çalışmak, hedefleri ve kabiliyetleri daha büyük oranda gerçekleştirebilir. Doğuştan gelen potansiyeli, bilgisayara benzetecek olursak; öğrenme usul ve teknikleri de, içindeki program, bilgi ve belgelerdir. Öyle sanıyoruz ki çevremizdeki çoğu insan gerçek potansiyelinin altındadır.
Yeteneğim az mı çok mu, şartlarım yeterli mi değil mi diye, endişe etme. Çünkü bugüne kadar hiç kimsenin şartları ideal olmadı ve yeteneğini sonuna kadar da kullanmadı. Aynı yetenekle ve imkânlarla daha başarılı olunabilir. Nasıl?
Başarı faktörlerini irdeleyecek olursak: azim, kesin karar vermek demektir.
Çalışma programı, hayatını düzene koyma ve planlama demektir. Program yap, programa sadık kal, başar ve mutlu ol. Öğrenme tekniği, verimli öğrenmenin tekniğidir. Ders çalışmanın akıl yönüdür. Öğrenme tekniği o kadar önemlidir ki; azim ve çalışma eğer öğrenme tekniği olmazsa hiç bir işe yaramaz. Bir örnekle şöyle açıklayabiliriz: başarılı ders çalışma tekniğini kavrayamamış olan bir öğrenci patinaj yapan arabaya benzer. Azim arabaya oturmuş öğrenciye benzerken, irade marşa basmaya benzer. Çalışma yöntemi ise yakıt hükmündedir.
Derse zamanında girmeliyiz
Geç kalma derse zamanında gir. Öğretmen dersin ana hatlarını aktarıyor, anlatıyor olabilir. Ana hatlarını dinleyen bir öğrenci derse yöneliş kazanır ve doğal olarak anlatılacakları kolaylaştıran bir zihinsel faaliyet başlamış olur.
Ders dinlemek zor bir iştir.
Belki de dünyanın en zor işi, bir öğretmeni kıpır kıpır bir öğrencinin, dikkatini yoğunlaştırarak dinleyebilmesidir. Hal böyle iken bir de dikkat gidip geldiğine göre durum epey zor olduğu anlaşılır. Aslında bunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Zihnimizin dikkati sürdürebilmesinin asgari şartı değişikliklerdir. Değişiklik meydana getiremeyen öğretmen dikkati kolayca dağıtır. Adeta öğrenci hipnotize olur. Dalar gider. Demek ki dikkat değişiklik istiyor. O halde dikkatim dağıldı, dikkatimin dağılmasına engel olamıyorum diyoruz ya, işte bu durum dikkatimizin büsbütün uyuşmasına zihnimizin verdiği tepkidir.
Dikkati nasıl uyanık tutarız?
Anlatılan konu can sıkıcı, bildiğin konu, anlamadığın konu, önemsiz şeyler olabilir. Fakat ya sıkıcı olmasına rağmen önemli şeyler ise. Bu durumda dikkati uyanık tutmanın yolunu bulmamız gerekir. Var mı, evet var. Aktif dinleme.
Pasif dinleme durumundan kendimizi kurtarıp zihnimizi aktif hale getireceğiz. Öğretmenin sözünü de kesmeden bunu yapabiliriz. Derste anlatılan konu üzerinde neler biliyoruz. Öğretmenin anlattıkları ile örtüşenler neler, hocanın anlattıkları sorularımıza ne derece cevap verecektir. Aykırı olanlar neler. Benim bildiklerim doğru mu? Bildiklerim ile ilişkili olan diğer bilgiler neler? Bütün bunları küçük notlar halinde kayıt ederek dikkatimizi sürekli hale getirebilirken aynı zamanda da öğrenmeyi eğlenceli hale de sokmuş oluruz. Dersi analizci bir şekilde takip etmek dersin içeriğinde psikolojik bir şekillenme meydana getirmektedir. Bu durumda dersin içeriğinde birtakım değişiklikler bulup meydana getirebilirsin. Sonuçta dikkatin dağılma, yorulma hızı azalır. Dinleme böylelikle anlamayı doğurur.
Bunun aksi olması halinde; söylenenler kelimelerden öteye geçmez. Fikirlere ulaşamazsın. Bir süre sonra kelimeler seslere dönüşür ve bir süre sonra sesleri de duyamazsın. Öğretmeni duyduğunda ise koptuğunu fark edersin ki epey zaman geçmiştir.
Ders dinlemek basit bir iş olmadığı gibi iki yönüyle de; öğrencinin öğrenme ve öğretmenin öğretme açısından epey maharet gerektirir.
Ders öncesi hazırlık ve faydaları
Ders öncesi hazırlık nedir? “Dersten önce zihnimizi hazır hale getirmektir” diye anlayabiliriz. Bunun için neler yapmalıyız? Eğitimciye önümüzdeki derste ne öğreneceğimizi sor. Konuyla ilgili ön araştırma yap. Özet, yardımcı kaynak varsa oku. İlgi oluşturmaya başla. Bulduğun kafa kurcalayan soruları not et.
Merak bilgi edinmeyi, öğrenmeyi kamçılar. Anlama gücünü arttırır. Sorular aklına geldikçe merak derste pasif kalmanı önler.
Zihnen hazırlandığında anlatılanlar bir sürü anlamsız söz yığını olmaktan çıkar. İlk izlenimler önemli olduğundan algılama kuvvetli olur. Söylenenleri anlamlandırmaya çalışırken neler söyleneceğini tahmin edecek ve böylelikle söylenenlerin peşinden koşmak yerine, söylenecekleri fark edeceksin. Zihnin daima aktif olacağı için ana fikirleri daha iyi yakalayacaksın. Evvel bilinmeyeni bilir duruma geleceğinden, öğrenme gerçekleşecektir.
Dersin ana fikirlerini yakalama- anlama
Konuların ana fikirlerini artık yakalamak çok zor olmayacaktır. Zihin uyanık, merak var, öğrenmeden zevk alıyoruz. Artık öğrenme bizim için zihinsel bir oyun haline gelmiştir. Yine de bazı ipuçları şöyle olabilir: Altını çiziyorum, üzerine basa basa söylüyorum, en önemli sebebi, birincisi, ikin cisi, öte yandan, bundan başka, sırasıyla, özetle, demek ki… Bu uyarıcıları yakaladığımızda anlama gerçekleşir. Duyulanlar anlamsız bir söz dizisi olmaktan çıkar.
Mantıksal yapılandırma-içselleştirme
Dersi dinlerken mantıksal yapılandırmalar yapmak yararlıdır. Bunu yaparken kendi cümlelerimizle bunu yaparsak konuyu aynı zamanda içselleştirmiş oluruz. Bu durum aynı zamanda da unutmayı önleyici bir etki oluşturur.
Nasıl not tutmalıyım?
Öncelikle kelimesi kelimesine not tutmak zararlıdır. Hem çabuk yoruluruz. Hem de yazarken makineleştiğimizden kelimeler anlamlı bir bütünün parçası olmaktan çıkar, anlaşılmaz sesler haline dönüşür ve anlamaktan uzaklaşırız. Peki, nasıl not tutacağız? Bu anlatılanlarda çıkan fi kir nedir sorusu hep varmış gibi not tutacağız. Not tutmamızın bir amacı da zihni aktif halde tutmaktır. Zihinsel ön hazırlık yapmıştık. Mantıksal yapılandırma ve içselleştirmeden söz etmiştik. Şimdi toparlayacak olursak: telgraf metni gibi kısa öz ve kendi cümlelerimizle, ana hatlarıyla not tutmalıyız. Çünkü not kişiye özeldir. Ayrıca, ara başlıklar kullanmalı, not tutarken aklımıza gelen soruları, hayal gücümüzle oluşturduğumuz bağlantıları (Çizimler sağ beyini aktif hale getirmemize yarar.)çeşitli şekil ve resimler çizmeyi (Bazen bir resim ve şekil paragraflar dolusunca anlamı içerebilmektedir.) hatırlatmakta yarar vardır.
Verimli öğrenmenin en temel becerilerinden biri doğru not tutmaktır. Ne kadar not tutacağız sorusuna gelince; dersin içeriğine, konuya yakınlık derecene ve başka kaynaklardan bilgi edinip edinemediğine göre değişiklik gösterir.
Ezberleme değil anlama
Anlamadan hafızaya geçirilen bilgiye pek fazla güvenmemek gerekir. Belki de bizi bilgisayarlardan ayıran temel farklardan biri budur. Peki, anlama nedir? Öğrenilen bilginin karmaşıklığını basite indirgemeye anlama diyoruz. Ezberleme ile anlama arasındaki temel farkı şu şekilde anlayabiliriz. Ezberlenen bilgiler dağınıktır. Anlaşılan bilgilerin bir mantıksal örgüsü bulunur. Bilgiler birbirleri ile ilişkilendirilebilir. Bir örnekle daha iyi anlaşılabilir sanıyorum. Bir inşaatın önünde kum, demir, çimento, kereste, tuğla yığılı olduğunu düşünelim. Ötesinde bu malzemelerin oluşturduğu bir bina var. Birinci fotoğraf ezbere bilgileri anlatırken bize adeta bir süre sonra o malzemelerin heder olacağını gösterirken. Mükemmel bina örneği de anlamlı yapılandırılan bilgilerin uzun süre bize yararlı olacağını anlatmaktadır.
Derse devam etmenin yararları
Derse mümkün olduğunca devam etmeliyiz. Peki, ne kazanırız? Bizi psikolojik olarak öğrenmeye hazırlar. Bize başka yerlerde bulamayacağımız bilgiler ve açıklamalar içerir. Birçok tecrübeler kitaplaştırılmamıştır. Amerika’yı yeniden keşfetme külfetinden kurtulmuş oluruz. Önemli yerleri ses tonu, mimikler ve tahtaya çizilen şekil, resim ve yazılarla öğrenme imkânı buluruz. Derse hâkim olma duygusu vereceğinde öğrenememe korkusunu atmamıza yarar.
Ayrıca, öğretmen dersi öğrencilerin seviyesine uygun hale getirir. Derse devam bize bilgi kazandırır. Tartışma için imkân hazırlar. Kendi başına çalışma nedeni oluşturur. Zor konuların öğrenilmesini kolaylaştırır. Sonuç: Hedefi olan bir öğrenci, öğrenmenin önündeki tüm engelleri aşmaya karar verdikten sonra belirtilen yol ve yöntemleri uyguladığında sonuca ulaşmaması mümkün değildir. Yine de küçük bir ihtimalle de olsa başarısız olduğumuzda bu dünyanın sonu olmadığı gibi, yeni başarılar için önemli bir kazanım da olabilir. Çalışmak bizden, başarı Allah’tandır.