Mustafa AYDIN

OKUMAK SOYLU BİR EYLEMDİR ZALİM VE MÜSTEKBİRLERE KARŞI

Cehalet zulüm saltanatının bekçisidir.

Okumak soylu bir eylemdir zalim ve müstekbirleri tahtından eden.

Sözde şeyler okumak ise cehaleti ortadan kaldırmaz, derinleştirir.

Okumak gibi soylu bir eylemin sadece boş zamanları değerlendiren çerez hüviyetine bürünmesi ne acınası bir durumdur. “İkra, seni yaratan Allah’ın adıyla oku.” 1 Emri ilahisini doğru anlamalı, ona göre bir okuma yapmalıyız. Okumak kaçınılmaz bir eylemdir. Doğru yapılırsa önemli bir ibadet olur.

Yaratan Allah’ın ilk emri olması hasebiyle, insanı insan yapan bir eylem olması bakımından özel bir öneme haiz iken, bir çereze dönüştürülmesi bir tesadüf olmasa gerek. “Senin dosdoğru hidayet yolunun ortasına oturacağım ve âdemin çoğunu şükredici bulmayacaksın.” 2 Hırsındaki ifadenin bir yansıması olarak, şeytanın okuma eyleminin içini boşaltmasının bir iz düşümüdür. Sözde şeyler okumak.

Sözde şeyler okumak; okumaya, okumanın ruhuna indirilmiş en korkunç darbedir oysa. Okumanın gayesini öğretemeden yetiştirdiğimiz-yetiştiremediğimiz insanların sözde şeyler okuması ile tatmin olmaları bir oyunun tezahüründen başka bir şey değildir.

Okumalıyız evet, ama neyi ve niçin okumayı, bilmeden okumak bir işe yaramayacaktır. Okumayı bilmek bu problemi çözmez.

Okumayı öğrendikten sonra ilk bilmemiz gereken; neyi ve niçin okuyacağımızı bilmektir.

 “Okuyacağız, hakkı bilmek için, okuyacağız şerden korunmak için.”3 Böyle bir okuma fayda verir. Aksi bir durumda okumak bize bir şey kazandıramayacağı gibi, geri dönüşümü olmayan en kıymetli sermayemiz olan zamanı tüketmemize neden olacağından, okumak gibi bir soylu işle kendimize zarar vermiş olacağız. Tıpkı harakiri yapan insan gibi.

“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsin, bu nice okumaktır.”

Mühim mesele okumak değil ne okuduğunu, niçin okuduğunu bilerek okuyabilmektir. Bu konuda ne yapmalıyız? Asıl cevap bulunması gereken soru budur. Yani, danışmanımızı iyi seçeceğiz. Seçeceğiz ki, doğru okuma başarımız olabilsin. Bu konuda insanların çoğuna danışırsan, çoğunluğa uyarsan seni yoldan çıkarırlar.

” İnsanların çoğu sapkın bir yol üzerindedir.” 4 Öyle ise bizi yaratan Allah’a kulak vermeliyiz. O’nun kitabı ve yaşayan Kur’an, Hazreti Muhammed’in (Sav) sünnetine danışmalıyız.

Okumak için başvurulacak ilk kitap şüphesiz Kur’an’ı Kerim’dir. Çünkü o bizim hayat kılavuzumuzdur. Hayat bu dünya ile bitmiyor, aksine başlıyor, ötelere; sonsuzluğa uzanıyor. Ötelerden haberin olsun istiyorsan müracaat edeceğimiz en doğru-tek doğru kaynak odur.

Madem bu dünyada bir seyyah gibiyiz, gideceğimiz yerlere; kalıcı vatana ilişkin bilgi edinmek çok işimize yarayacaktır. Karşılaşacaklarımıza hazırlık yapmamızı sağlar.

Kılavuzu iyi oku. Garanti kapsamı dışında kalma, dünyaya pek fazla dalma!

Peki, bulunduğumuz geçici dünyayı ne yapacağız? Onu da öğreneceğiz, ehlinden. Dünyanın gayesini bilen ve bildirenden. Sonra kendimizi tanıyacağız. “Kendini tanıyan, Allah’ı tanır.”5 Kendimizi tanımak nasıl olacak? Bizi yaratan en iyi bileceğinden; O’nun sözüne kulak vereceğiz. O’nun öğrettiği kimselerden ki onlar peygamberlerdir. Peygamberimize müracaat edeceğiz.

Sözün kısası, kullanım kılavuzumuz olan kitabımız Kur’an’a, yaşanan Kur’an: Peygamberimizin Sünnetine çokça müracaat etmeliyiz ki okuma fayda versin.

Kullanım kılavuzuna uyulmayan hayatın Cennet garantisi gider. O yüzden garanti kapsamı dışına çıkmamak için kılavuzu ihmal etmeyelim. Vesselam.

  1. Alak suresi 1. Ayet
  2. Araf suresi 16-17. Ayetler
  3. ERBAKAN Necmettin Prof. Dr. 25.11.2007 ÖĞ-DER İstanbul şubesi Beytahtı konuşması.
  4. Saffat suresi 74. Ayet
  5. Hadisi Şerif, İmam Mûnavi Kûnuz-ûd dekaik, Maverdi Edeb-ûd Dünya
5 1 Oy
Yıldız
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Düşüncelerinize önem veriyoruz. Lütfen yorum yapın.x
()
x

Mustafa AYDIN