NE TATİLİ, TATİL CENNETTE OLUR!
Mustafa Aydın… Eğitimci, TV programcısı… Milli Görüş partilerinde, Milli
Görüş kuruluşlarında önemli görevler üstlendi.
TV5’te Muhittin Yıldırım hoca ile birlikte yaptıkları Mihenk Taşı
programından da tanıyorsunuz, Mustafa Bey’i.
Son derece ilginç bir hatırasını anlattı. Okuyalım;
- “17 ’tu. Yani, bir hafta önce. Saat: 16.09’da telefonum çaldı.
Telefonumda kayıtlı olan birisi değildi, arayan. Kendini tanıttı; ‘Ben Ali
İhsan Yıldırım, İstanbul Esenler’de Oruç Reis İmam Hatip Anadolu
Lisesi’nde okul müdürüyüm. Telefonunuzu ortak tanıdığımız Feyzullah
Gümüştekin ağabeyden aldım. Meslektaşınızım’ dedi.”
Ağustos - “Ali İhsan Bey, aramasının nedenini anlattı; “1991 yılıydı. Hatırlar
mısınız, İmranlı’da (Sivas) MGV’yi kurmuş, hizmet ediyordunuz, ben ise
Yozgat Çayıralan’da öğretmenlik yapıyordum. Yazları memleketim
İmranlı’ya geliyordum. Bu arada Feyzullah amca ile İmranlı’nın
batısındaki Karaboğaz köyündeniz, aynı köylüyüz. Ayrıca O’nun benim
istikameti bulmamda çok emeği var. Kayseri’de İmam Hatip’te okurken,
Millî Gazete’leri atmaz, paketleyip bana postalardı. Feyzullah amcanın
okuduktan sonra toplayıp paket ederek posta ile gönderdiği Millî
Gazete’leri okuyarak kendimi geliştirdim, şuurlandım. Üzerimde emeği
çok, hakkını ödeyemem.” - “Ali İhsan Bey anlatmaya devam etti: ‘Yanlış hatırlamıyorsam 1991 yılı
yaz mevsimiydi. İmranlı’ya tatile gelmiştim, MGV’ye uğradım,
çalışmaları bizzat yerinde gördüm, MGV cıvıl cıvıldı gençlerle. Yaptığınız
sohbetlerden birine ben de iştirak ettim. Sohbetin bir yerinde
gençlerden birisi size, ‘Yaz tatilinde ne yapıyorsunuz?’ diye sordu.
Verdiğiniz cevap muhteşemdi; ‘Ne tatili, biz tatili cennette yapacağız.’
Bazı sözler vardır unutulmaz, eskimez, hatırlanır ve hep tazedir. Siz de
öyle bir söz söylediniz ki sohbetinizde, aradan otuz yıl geçmesine
rağmen tazeliğini koruyor ve etkisi sürüyor. Allah sizden razı olsun.
Feyzullah (Gümüştekin) amca ile geçtiğimiz günlerde karşılaştığımda o
eski günleri yâd ederken, dedim ki hatırlıyor musunuz Rizeli bir
öğretmen vardı, MGV’yi açan, İmranlı’ya şuur ve heyecan getiren.
Feyzullah amca, ‘Sorduğunuz öğretmen, şimdi TV5’te program yapıyor’
demişti. O şekilde telefonunuzu aldım ve sizi aradım… 30 yıl sonra
telefon ile de olsa görüşmek varmış…” - “30 yıl önce sarf ettiğim bir cümlemin hatırlatılması karşısında
doğrusu çok duygulandım. Son notum şu olacak; bu harika olayın vuku
bulmasının müsebbibi Milli Gazete yazarı Adnan Öksüz’dür. Bir
yazısında, Feyzullah amcayı yazdı. İmranlı ismini görünce merak edip
aradım Adnan Bey’i. Hem teşekkür etmek için, hem de Feyzullah
amcanın telefonuna ulaşmak için. Bu arama Feyzullah amcaya
ulaşmama vesile oldu. Feyzullah amca da, Ali İhsan Yıldırım ile 30 yıl
sonra görüşmemize… Allah hepinizden razı olsun…”
Mustafa Aydın’ın bu hoş anısına iki cümle ile ben de katkı sunmak
isterim; Milli Gazete daha ne kutsal hatıralara vesile oldu, olmaya
devam ediyor. Bir bilseniz…