Tv5 Eğitim Dünyamız Programında “uzman ve başöğretmenlik” uygulamasını ele aldığımızda yapılan yanlışlıklar, uzmanlık sınavı ve sınava karşı aşırı tepkiler, sorunun sınavdan öte bir derinliğe sahip olduğu ve bu durumun öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu tarafından bilindiğinin ortaya çıkması benim de bir öğretmen olarak bu yazıyı yazmaya mecbur kıldı.
Uzman öğretmenlik ve problemleri nelerdir? Ya da nasıl problem haline dönüştü? Önce süreci ve problemleri birlikte hatırlayalım.
MEB Hüseyin Çelik döneminde 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 43. maddesi ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 152. maddelerine dayalı olarak 13/08/2005 tarih ve 25905 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği çerçevesinde uzman öğretmenlik sınavı açıldı, kazananlar uzman öğretmen ve başöğretmen yapıldı. Çıkarılan yönetmeliğin bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesiyle tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlayan öğretmenlere uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik verildi.
Yapılan müracaat sonucu Anayasa Mahkemesi’nin 18/03/2009 günlü, 27173 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 21/05/2008 günlü, E:2004/83, K:2008/107 sayılı kararıyla yönetmeliğin bazı bölümlerinin iptal edilmesiyle uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik uygulaması rafa kaldırıldı. Kazanılan haklar mucibince uzman öğretmen ve başöğretmenler biraz daha fazla ücret almaya devam etti.
2022 yılı Aralık ayına gelindiğinde MEB 20. Şurada alınan karar mesnet gösterilerek öğretmenlik meslek yasa tasarısı TBMM’de gündeme alındı. Çok tartışılmasına rağmen 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu alel acele TBMM’de kabul edildi.
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile uzman öğretmenlik tekrar bu yasa ile gündeme geldi, ardından yönetmelik hazırlanarak sınav duyuruldu. Sınava 600 binden fazla öğretmen başvuru yaptı. MEB’de görev yapan öğretmenlerin 531 bin 885’i uzman öğretmenlik, 70 bin 437’si de başöğretmenlik olmak üzere toplam 602 bin 322 öğretmen, MEB dışı kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan 1.479 eğitimci uzman öğretmenlik; 165 eğitimci başöğretmenlik için olmak üzere toplam 1.644 öğretmen ile toplam 614 bin 445 kişi eğitim programlarına katılacağı bildirildi.
Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı”na ilişkin takvime göre, uzman öğretmenlik eğitimleri 18 Temmuz-5 Eylül, başöğretmenlik eğitimleri de 18 Temmuz-19 Eylül arasında gerçekleştiriliyor.
Bakanlığa bağlı resmî eğitim kurumları ve özel öğretim kurumlarında görev yapan tüm branş/alan öğretmenlerinin her bir alandaki görevlerden en az birini yapabilecekleri şekilde “Eğitim Öğretim ve Rehberlik Çalışmaları, Yönetime Katılım Çalışmaları ve Araştırma Geliştirme Çalışmaları” olmak üzere üç alan olarak belirlendi.
Yaz tatilinde uzaktan eğitim ile yüzlerce saati bulan videolar izlenir gibi yapıldı.
12 Mayıs 2022 Tarih 31833 Sayılı Aday Öğretmenlik Ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğine göre hazırlanan takvime göre yazılı sınav için 26 Eylül-3 Ekim arasında başvuru yapılabilecek. Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı 19 Kasım’da 81 ilde gerçekleştirilecek. Sınav sonuçları, 12 Aralık 2022’de duyurulacak.
Ancak öğretmenler çok tepkili ve sosyal medyada günlerce tepkileri görülüyor…
Sertifika almaya hak kazanan öğretmenlerin sertifikaları, 4 Ocak 2023’te düzenlenecek ve uzman öğretmen/başöğretmen unvanı alan öğretmenler, 3600 ek gösterge uygulaması gibi 15 Ocak 2023’ten itibaren bu unvanlar için öngörülen eğitim öğretim tazminatından yararlandırılacak.
”Milli Eğitim Bakanlığı, illere gönderdiği yazıyla lisansüstü eğitimlerini 3 Ekim – 30 Ekim’de tamamlayacak olan öğretmenlerin, ’Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı’ndan muaf tutulacağı” belirtildi.
Bütün bu gelişmeler ışığında hakkını aramak isteyen öğretmenlere yapılan aşağılayıcı ifadeler öğretmenleri aşırı derecede rencide etmiştir. Bu durumun eğitime nasıl yansıyacağını zaman gösterecektir.
Böylelikle uzman ve başöğretmenlik sınavına bir giriş yaptıktan sonra öğretmenlerden gelen taleplere tercüman olma bakımından konuyu birlikte irdeleyelim.
Mevcut sınav öncesi uzman öğretmenliğin dayandığı 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununda uzman ve başöğretmenlik görev ve yetkileri belirtilmemiştir. Uzman ve başöğretmenlik ile beraber aday öğretmen, öğretmen olarak 4 çeşit öğretmen belirtilmişken aralarındaki farklar açıklanmamış, görev ve yetki farkları belirlenmemiştir.
Branş farklılıklarını gözetmeyen, çalışma başarısını değerlendirmeyen, liyakati göz önünde bulundurmayan sadece bir sınavdaki başarıya bağlanan kariyer uygulamasının adil ve hakkaniyetli bir uygulama olmayacağı açıktır.
Açılan uzman ve başöğretmenlik sınavı ile öğretmenler sınavdan kaçar durumuna düşürülmüştür.
Öğretmenler soruyor: “Sınav konuları neden öğretmenlerin kendi branş derslerinden oluşmuyor?” Bu nasıl ve neyin uzmanlığı olacaktır?
Sınav kariyer basamaklarında yükselmek isteyenlerin özel eğitimlerine ve çalışmalarına açılan bir kapı olmalıdır. Sınavdan sonra şartları, sınırları ve görevleri belirlenmiş (TUS, Kurmaylık Eğitimi) eğitimlerden sonra başarılı olanlara yükselme imkânı verilmelidir.
Uzman ve başöğretmenlik unvanlarını alan öğretmenlerin emeklilikteki durumu belirsizdir. Uzman ve başöğretmen olarak emekli olan mevcut öğretmenler ne gibi bir fayda sağlayacaklardır?
Sınavı kazanana 1 derece verileceği belirtilirken 1’in 4’üne gelmiş bir öğretmene nasıl bir etki edeceği düşünülmemiştir!
Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik tanımlanmamış, yetki ve sorumlulukları belirlenmemiş olması uzman öğretmenliği ve başöğretmenliği maddî çıkarlara indirgemekte ve değersizleştirmektedir.
Öğretmenlerden gelen eleştiri ve tekliflerin bir kısmı şu şekilde:
1- Öğretmenlerin uzmanlığı sınavla olmaz,
2- Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir, tamam ama ihtisas da lazım.
3- Uzmanlığın ve başöğretmenliğin kriterleri neler olmalı?
4- Uzman ve başöğretmenin görev, yetki ve sorumluları neler olmalı? Mesela, stajyerliğin kaldırılması yetkisi başöğretmenin olması…
5- Disiplin kurulu kararı uzman öğretmen tarafından verilir.
6- Okuldaki öğretmen sayısı 10’dan aşağı ve uzman öğretmen bulunmaması halinde stajyer öğretmenin stajyerliğinin kaldırılması bölge başöğretmeni tarafından yapılır.
7- Alanında yayınlanmış yazı, makale, kitap olması gerekir. Okul uygulamalarında sertifika, özgün uygulamalarda bulunma vb. Uzman öğretmen ve başöğretmene katkısı belirlenmeli ve teşvik edici olmalı.
8- Para almak için sınava giren öğretmen algısı rahatsız edici.
9- Eğitimcileri yani sınıfta derse giren öğretmenleri dinlemeden yapılan bütün çalışmalar eksik ve yetersiz oluyor.
10- Sendikalar maalesef üzerine düşeni yapmıyor ve bu uygulamada sınıfta kalmışlardır, yani gerekli tepkiyi verememişlerdir, verenleri tebrik ederiz.
11- Sınavın özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlere ne gibi faydalar sağlayacağı belirtilmemiş olup, öğretmenler kurum sahibinin insafına terk edilmiştir.
12- Video dersleri anlatan akademisyenler kitabi konuşuyorlar.
13- Eğitimcileri yani sınıfta derse giren öğretmenleri dinlemeden yapılan bütün çalışmalar eksik ve yetersiz oluyor.
14- Öğretmen arkadaşların hemen hemen tamamına yakını video dersleri izlemek zorunlu olduğu için dinlemeden makinede çalıştırıyorlar.
15- 30. yılını çalışan bir öğretmenimiz ne zaman uzman olacak ve ne zaman baş öğretmen olacak anlamsız ve belirsizdir.
16- Diğer uzmanlık sınavı takvimi ve periyodu belli değil!
17- Yüksek lisans yapanlara uzman öğretmenlik doktora yapanlara baş öğretmenlik verilebilir, böylece yüksek lisans ve doktora özendirilmiş olur sınava da gerek kalmaz.
18- Ve emekli olduktan sonra uzmanlığı da başöğretmenliği de bitecek olması da ayrı bir garabet. Emekli olunca uzmanlık da mı bitiyor?
19- Öğrenilmiş çaresizlik sendromu o kadar herkese sirayet etmiş ki eğitimcilerimizin dahi çoğunluğu sınavlara bel bağlamış, sınavsız yapamayacağımız duygusuna yenik düşmüştür.
20- Öğretmenlerin itibar kaybı: Sıfır çeken öğrencilerin başarısız öğretmenleri!
21- Karı-koca öğretmen: Ders videoları kendi kendine çalıyor, çocuklara da kötü örnek oluyoruz!
22- Sınav videolarında öğretmenlerden yararlanılmamıştır. Halbuki bu alanlarda yetkin sayısız öğretmen, uzman veya emekli öğretmen vardır. Sınav sorularında da aynı şekilde hareket edilmesi, öğretmenlere güvensizlik gibi bir intibaı oluşturacaktır.
23- Sınavı ÖSYM değil MEB yapmalıydı, bu yetkinlik var!
Bu sınavla “eğitimcilerimizin dahi çoğunluğu sınavlara bel bağlamış, sınavsız yapamayacağımız duygusuna yenik düşmüştür” sınav odaklı eğitim anlayışı iflas etmiştir.
Videoların izleniyor gibi yapılması, öğretmenlerin gerek ailelerine gerekse öğrencilerine dürüst rol modeli olmasını zedelemiştir.
Bu sınavla ahlaki zafiyet eğitim camiasında da ortaya çıkmıştır. Önce ahlak ve maneviyat bir kez daha çözümün adresini ortaya koyuyor, geç kalınmamalı!
Sınavı kazanamayan öğretmenin öğrencileri ve velileri karşısındaki durumunun eğitime yansıtacağı durum öngörülmüş müdür, belirsizdir.
Öğretmenlik diğer bazı mesleklerde olduğu gibi özel hizmetler kanunu kapsamında kariyer ve statü mesleği haline getirilirse problemler çözülebilir.
Uzman ve başöğretmenlik sınavı yaklaşırken yapılan yanlışlıkların ve eksikliklerin giderilmesi için sınav ertelenmeli ve paydaşlarla gerekli istişareler yapılarak eksiklikler giderildikten sonra yeni bir hak kaybına neden olmadan sınav yeniden yapılmalıdır.
Halen fiilen çalışan veya emekli öğretmenlerin hak kayıpları da geçici maddelerle düzenlenerek giderilebilir.